Anne Ve Babalık Dua İle Başlar

20.12.2021
926
Gizem
Dinimiz hakkında aslında ne kadarda az şey bildiğimizin farkında mıyız? Gelin hep birlikte bilgi açığımızı kapatalım. Araştırma yaptığım konularda edindiğim bilgileri sizlere de aktaracağım.

Anne Ve Babalık Dua İle Başlar

Dua insanın en önemli haznesidir. Peki hangimiz dua etmesini biliyoruz? Dua etmesini bile üstün körü biliyoruz emin olun. Kur’an’ı Kerim de “De ki: ”Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Furkan 77) bir ayet var dua etmek o kadar önemli ki farkında bile değiliz.

Din kavramı, doğduğumuz gün başlar ve hangi ailede yaşamımız gerçekleşirse o ailenin dinini benimsemeye başlarız. Başka dinleri çocukken hiç araştırmaya gerek duymayız. Çünkü anne ve babamız bize o zamanlar o kadar kutsaldır ki onlar ne söylerlerse sorgulamadan kabul ederiz.

Anne Ve Babalık Dua İle Başlar

Anne Ve Babalık Dua İle Başlar

Nasıl dua edeceğimizi, nasıl namaz kılacağımızı ibadetin nasıl yapılacağını ailelerimizden öğreniriz. O zaman dini bize anlatmaya başlayan peygamberlerimizden bizlere çocuklara nasıl anlattığını araştıralım biraz. Geçmiş yaşanmışlıklara ve gelecek yaşanacaklara en iyi kanıt Kuran-ı Kerim’dir.

Bir insan neden dua eder? Yalnızlık ve değersizlik duygusundan, dertlerinden arınmak için, korku hissettiği zamanlarda, geleceği hakkındaki belirsizlikler vb. Durumlarda Rabbinin onu duyduğunu isteklerine karşılık vereceğini düşündüğü için dua ya başvurur insanoğlu. Bu bağlamda dua geleceği inşa etmektir. İnsanların hayatına çocukları girdikten sonra anne babalık makamının dua makamı olduğunu fark ederiz. Çünkü çocukları için dua etmeye başlayan anne babalar aslında gelecek zamanlar için dua etmeye başlar. Çocuklarımızı eğitmekte ki amacımız gelecek zamanlarda nasıl bir insan olmaları için ilk tohumlarını bizler yani anneler babalar oluşturur. Çocukların sadece dünyalığı için değil de ahiret zamanı için tüm kalplerimizle yakarışlarda bulunarak Rabbimize yalvarmak ısrarla ettiğimiz dualar arasında yer almalıdır. Peki, aileler çocuklarına nasıl dua etmelidir?

En güzel örnekler peygamberlerimizin dualarıdır. Peygamberimiz (s.a.v) çocuklar için dualarda bulunmuştur. Bu dualardan bir tanesi, uzun yıllar himayesinde bulunan Hz. Enes içindir. ”ALLAH’IM, Onun malını ve çocuğunu çoğalt. Ona bahşettiklerini onun için bereketli kıl.” Diye dua etmiştir. Bir başka duası ise Ebu Musa Abdullah İbn Kays el-Eş’ ari tarafından nakledilen dua :”Benim bir oğlum dünya ya gelmişti. Allah Resulü (sav) ona bereket için dua etti ve onu İbrahim diye isimlendirdi.” Bu nokta da Peygamberimiz çocuklar için ettiği dualar da bereket, hayır ve hikmet üzeredir.

Al İmran suresi-38 ayet: ”Ya Rabbi! Nezdinden bana temiz ve mübarek evlat bağışla. Muhakkak ki sen, duaları işitensin.” Hz. Zekeriyya’nın (as) duasıdır. Hz. Zekeriyya peygamberin evlendikten sonra uzun zaman çocuğu olmamıştır. Bu duayı o yüzden yapmıştır. Bu duanın üzerine eşi hamile kalır ve kızı Meryem’i dünya ya getirmiştir. Yaptığı duasının karşılığını böylece almış olur. O yüzden duamızı nasıl edeceğimiz çok önemlidir. Kimi dualarımız da ahiret zamanında karşılık bulur derler. Ettiğimiz dualar asla boş değildir.

İbrahim Suresi-40-41 ayet: “Ya Rab! Beni de zürriyetimi de namaza devam edenlerden kıl. Ey Rabbimiz! Duamı kabul eyle. Ey rabbimiz insanlar hesap için ayağa kalktığı gün beni ana ve babamı ve tüm mü’minleri bağışla” Hz. İbrahim (as) duası bu dua o kadar güzel ki nesilden nesille aktarılması ve tüm gelecek nesilleri etkileyecek bir duadır. Hz. İbrahim (as), Allah’ın (cc) emriyle Kâbe’yi yapan ve yine Allah’ın (cc) emriyle hac ibadetini başlatan peygamberdir.

Saffat Suresi -100 ayet : “Ya Rab! Bana Salihlerden ( bir oğul) bağışla.” Hz. İbrahim (as) duasıdır. Allah duasını kabul etmiştir.

Hz. İbrahim 4 kuş satın almış ve onları kendisine alıştırmıştır. Sonra kuşları kesip yemiş. Dağlara gidip iskeletlerini dağıtıp duasını yapıp beklemeye başlar. Hz. İbrahim bu olayı bir duası üzerine yapmıştır. Öldükten sonra dirilmeye inanmak istiyorum diye bir duası üzerine, Rabbimiz ona bunu yapmasını emretmiştir. Hz. İbrahim dirilen hayvanları görüp duasının karşılık bulduğuna görmüştür.

Bakara Suresi -128 ayet :” Ya Rab! Bizi sana boyun eğenlerden kıl. Neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar. Bize yapacağımız ibadetleri göster. Tövbemizi kabul buyur. Zira tövbeleri çokça kabul eden çok merhametli olan ancak sensin.” Hz. İbrahim (as) duasıdır.

Furkan Suresi-74 ayet : “Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zurriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl.” Bu duada da evlenecek kişilerin etmesi gereken duaya örnektir. Evlilik çok önemli bir yapıdır. Rivayetlerden birine göre Hz. Hatice’nin kızı evlenirken ona bir öğüt vermiş. Demiş ki, ” Evlilik açılmamış bohça gibidir kızım. İçinden ne çıkacak bilinmez. O bir ahiret gömleğidir ki giyinmek kolay olsa da çıkarması pek zordur. Dar olursa yakar yapışır, geniş olursa doyumsuz bir cennet yaşatır.” ne güzel bahsetmiş evlilikten , ben bu sözü not ettim ilerde çocuklarıma evlenecekleri zaman bahsetmek istiyorum.

Neml Suresi -19 ayet : “ Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme ver. Rahmetinle beni iyi kulların arasına kat.” Hz. Süleyman (as) duasıdır.

Şuara Suresi-169 ayet :Rabbim beni ve ailemi onların yaptığı çirkin işten kurtar.” Hz. Lut’un duasıdır. Dua etmeye peygamberlerin yaşamlarından hikayelerinden ettikleri dualardan esinlenmemiz gerekir. Bu duaları örnek olması için paylaştım. Kur’an da var ama hepsini bir araya toplamaya çalıştım dua öğrenmeye bilinçli kişilerin duaları ile başlanması gerektiğini düşünüyorum.

Peygamberlerimizin dualarından örnek vererek dualarımıza nasıl şekiller vermemiz gerektiğini görmüş bulunmaktayız. Dua deyip geçmeyelim. Ne kadar önemli olduğunun bilincine varalım lütfen. Çocuk terbiyesinin her bir aşaması duaların bereketiyle güzelleştirilmelidir. Evlerin güzel süsleri çocuklardır. Çocuklar dünya hayatının süsüdür. Kısa bir hikayeden bahsetmek istiyorum.

Zengin bir ailenin fakir bir komşusu varmış. Evlerinde ki mutluluk kahkahaları, zengin ailenin duvarlarını aşarak kulaklarına kadar ulaşırmış. Akşam olunca, fakir ailenin evindeki gülme ve saadeti zengin komşu duyunca gıpta edermiş. Bir gün karısına demiş ki: Biz bu kadar zengin olduğumuz halde neden neşemiz yok? Sen yarın fakir komşunun hanımından sor bakalım, saadetlerinin sebebi ne ise, biz de onlar gibi saadete nail olmaya çalışalım, demiş. Kadın sabah olunca fakir komşuyu ziyarete giderek, konuşma sırasında evlerinde ki saadetin sebebini sormuş. Fakir komşu demiş ki: Bizim küçük bir altın topumuz var. Akşam olunca ben efendime o da bana altıntopu atarak oynar, eğleniriz.

Bu konuşmanın üzerine akşam olunca zengin hanım olan biteni kocasına aktarır. Kocası ertesi gün çarşıya gidip bir altın top satın alır eve gelir. Akşam olunca karısı ile karşılıklı aldıkları altın topu oynamaya başlarlar. Ama hayal ettikleri neşe bir türlü yakalayamamışlardır. Hatta altın topun ağırlığı nedeniyle yorulmuşlardır. Sabah olur olmaz zenginin karısı, acele ederek fakirinin kapısına dayanmış. Biz senin dediğin altıntopu yaptırttık. Fakat neşelenemedik, demiş. Fakir komşu: Ama komşum, o bildiğin bir top değil. Bizim çocuğumuzdan bahsetmek istemiştim. Biz ona altıntop diyoruz. Akşam olunca kah benim kucağıma, kah babasına koçar ve bizi eğlendirir. Onunla meşgul olurken yorgunluğumuzu unutur, neşeleniriz, cevabını vermiş. Kıssadan aldığımız hisse çocuklar neşe ve sevinç kaynağımızdır.

Çocuklarımızın nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Anne babalık da tam burada başlar. Hem dualarımızla hem davranışlarımızla onların ilerleyeceği yollarda ışık olmalıyız. Öyle bir fener olmalıyız ki pilimiz hiç bitmemesi gereken bir fener, yanlış yollara girdiklerinden doğru yolu göstermek için daha güçlü parlayarak karanlık yollardan aydınlık yollara çıkmaları için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Yolumuz uzun ve engellerle dolu o yüzden kendimizi geliştirmeli daha da donanımlı hale getirmeliyiz. Mevlana der ki : “Karanlıklara bakma aydınlıklar var, ümitsizliğe kapılma ümitler var.” yani biz aydınlık ve ümit olmalıyız.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

  1. Onder akgöz dedi ki:

    Anne baba olmak yalnızca biyolojik bir olay değildir. İyi topluma faydalı, dinini bilen ve uygulayan bir evlat yetiştirmek çok daha büyük bir olaydır. Allah herkese hakkıyla anne baba olabilmeyi nasip etsin (amin)