Tesirini Hemen Gösteren Dua (Çok Etkili)

Sevgili okurlarım, zor günlerden geçtiğimiz günlerde bir an bile olsa içinizi rahatlatacak sizleri içinde bulunduğunuz sıkıntılardan kurtarmak için etkili duaları paylaşmaya çalışacağım. Tesirini hemen gösteren dua olması açısından kısa süre içerisinde Allah’ın izniyle sıkıntılarımız kalmayacak.

İçindekiler göster

Tesirini Hemen Gösteren Dua

Her geçen gün daha da büyüyen şehirler zaman içerisinde insanların kendini yalnız hissetmesine sebebiyet vermeye başlamıştır. Oysaki şehirler kalabalık çok sayıda insan aynı alanları paylaşıyor. Her ne kadar birçok insan aynı yerlerde zaman geçirse de kendi yalnızlığını ve mutsuzluğunun önüne geçemiyor. Elbette bunların temelinde iletişim zayıflaması, sevginin bitecek seviyeye gelmesi, akraba ve komşuluk ilişkilerinin zayıflaması yatmaktadır. Bu kadar kalabalık alanlarda yalnız kalmak da tam olarak bunlara bağlı olarak gerçekleşmektedir. Gün geçtikçe de kendini yalnız hisseden insanoğlu stresli ve sıkıntılı hallere bürünüyor. Netice de bu yalnızlık onu zorlu bir sürecin sonunda hasta dahi edebiliyor. Böylesine zorlu hallerden uzak kalabilme adına insan imanına sarılsa ve daha faydalı işlerle uğraşsa ondan mutlusu olmayacaktır.

Hayatın zorlu şartlarını kolaylama adına da imanı ile bir bütün olan duaya sarılsa her şey daha kolay olacaktır. Peki, bu şartlara ve zorlu hallere dua ile dur demenin zamanı gelmedi mi? Sizde kendinizi toparlayıp doğru yolda ilerlemek isterseniz dua ile bir bütün olun. Bunun için de size en önemli etkiyi sunacak tesirini hemen gösterecek dua ile zihninizde farklı bir pencere açın.

Daha iyi bir insan olabilmek ve hem topluma hem de kendinize fayda sağlayacak yönleri keşfetmenin tam da zamanı. Bunun için de size duanın unsurları neler ve bu konuda nasıl bir yol haritası çizmeniz gerektiğini maddeler halinde sıralıyoruz;

Etkili Bir Duanın Unsurları

Öncelikle duaya besmele çekerek başlamak ve Allah’a hamd getirip Peygambere de salat ve selam edilmelidir. Dua öncesinde Müslüman ruhen ve bedenen hazır olmalıdır. Eğer mümkün ise abdest alarak kıbleye dönmesi daha makbuldür
Dua edilmeden önce muhakkak tövbe ve istiğfar edilmesi gerekir. Bunun sebebi ise günah işleyen bir kulun duasının kabul edilmeme ihtimali vardır.
Mümkün ise dua edilirken kıbleye dönülmelidir. Ellerin içi açılarak parmaklar omuz hizasına kadar kaldırılmalı ve başı geçmemelidir. Dua bittikten sonra eller yüze sürülür ve dua esnasında hiçbir şekilde gözler semaya dikilmemelidir.
Yüce Allah’ın en güzel isimleri ile dua edilmesi makbuldür. Bununla ilgili hem ayet hem de hadislerde örnekler görebilirsiniz.
Dua kısık bir ses ile yapılmalı ve yalvararak dua edilmesi gerekir. Yüksek sesle, bağırarak veya çağırarak dua edilmesi makbul değildir. Dualar içten edilmeli ve yaradana yalvarılacak şekilde olmalıdır. Dua için ne kadar bağırırsanız duanızın o derece kabul edileceğini düşünmek son derece yanlıştır.
Duanın ümit ve korku içinde edilmesi gerekir. Duanın unsurları dikkate alınarak hareket edildiğinde ne denli doğru bir yaklaşım sergilendiğini sizde görebilirsiniz. Yüce Allah kullarına “Korkarak ve umarak O’na dua edin.” Buyurmaktadır.
Duanın mutlaka bilinçli ve ihlaslı şekilde yapılması gerekmektedir. Zihnin başka düşünceler içerisinde olmaması ve tüm varlığınız ile Allah’a yöneldiğinizi bilmelisiniz. Bunu da mutlaka isteyerek ve bilerek samimi bir dile ile yapmalısınız.
Her kulun edeceği duanın kabul olacağına inanarak dua etmesi gerekir. İnanarak dua edenlerin dualarını Yüce Allah kabul edeceğini bildirmiştir.
Dua konusunda ısrarcı olunmalı ve duası kabul edilmedi düşüncesine kapılarak bu yoldan dönülmelidir. Ayrıca Salih amel ve hayırlı işler vesile edilerek dua edilmesi daha makbuldür.
Dualarda meşru şeylerin istenmemesi gerektiğine dikkat etmeniz önemli bir etken olurken ölçülü olması ve aşırıya gidilmemesi de oldukça elzem konulardandır.
Duanın sadece zor zamanlar için edildiği düşüncesinden uzak durmanız daha iyi olacaktır. Sadece zor günlerde, sıkıntılı günlerde ya da kaza, felaket ve korku gibi hallerde edilmesi doğru değildir. İyi günde de kötü günde de şükrederek dua edilmesi en doğrusudur.
Dua sadece Allah’a edilmeli ve hiçbir şekilde araya başka bir aracı ya da aracılar sokulmamalıdır.
Dua her yerde ve her zaman yapılabilir fakat özellikle de mübarek gün ve gecelerde dua etmek daha da hikmetli olacaktır.
Allah’a dua edildikten ve isteklerinizi belirttikten sonra “Ya Rabbi Duamı kabul et” denilmelidir. Ayrıca Peygamberimize salat ve selam getirilerek sonunda Fatiha suresi de okunmalıdır.

Hz Muhammed’in Dilinden Şifa Duası

Bismillahirrahmanirrahim

Ezhibil bese rabben nasi eşfi ve enteş şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame. (amin)

Manası: Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.

Tövbe Duası

En büyük işlenen günahların affedilmesi için okunabilecek tövbe duasıdır. Gusül abdesti aldıktan sonra okuyan kardeşlerimizin inşallah duası kabul olacaktır.

Bismillahirrahmanirrahim
استغفر الله العظيم الكريم اللذي لا الاه الاهو الحي القيوم واتوب اِليْهِ
Estagfîrullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etebü ileyh

Manası: Kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah’tan bağışlanmamı dilerim. AMİN

duaların kabulü ve tesiri Allah’ın iradesine bağlıdır. Her dua, Allah’ın hikmeti çerçevesinde kabul edilir veya bir başka şekilde karşılık bulur. Ancak, bazı dualar vardır ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından özellikle tavsiye edilmiş ve çeşitli durumlarda okunduğunda çabuk tesir gösterdiğine inanılmıştır. İşte bunlardan biri:

İsm-i Azam Duası

İslam geleneğinde “İsm-i Azam” olarak bilinen Allah’ın en büyük ismiyle yapılan duaların, Allah’ın izniyle çabuk kabul edileceğine inanılır. İsm-i Azam, Allah’ın özel bir ismi veya isimleridir ve bu isimlerle yapılan dua çok değerlidir. Ancak, bu isimler kesin olarak bilinmediği için, genellikle Allah’ın güzel isimlerinden (Esma-ül Hüsna) biri veya birkaçının kullanılması tavsiye edilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bazı dualarda İsm-i Azam’ın bulunduğunu belirtmiştir. İşte onlardan biri:

“Allahumme inni es’elüke bi enne leke’l-hamdü, la ilahe illa ente’l-mennanü bediu’s-semavati vel-ard, ya zel celali vel ikram, ya hayyu ya kayyum.”

Anlamı: “Allah’ım! Hamd sana mahsustur, Senden başka ilah yoktur, lütuf ve ihsan sahibi olan sensin, gökleri ve yeri yaratansın, celal ve ikram sahibi olan sensin, ey diri ve kayyum olan (her şeyin kendisiyle var olduğu) Allah’ım!”

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Sıkça Yaptığı Dualar

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sıkça yaptığı dualardan biri de şudur:

“La ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minez-zalimin.”

Anlamı: “Senden başka ilah yoktur, Seni tenzih ederim; doğrusu ben zalimlerden oldum.” (Enbiya Suresi, 21:87)

Bu dua, Yunus Peygamber’in balığın karnındayken yaptığı dua olarak bilinir ve sıkıntı anlarında okunması tavsiye edilir.

İstiğfar ve Salavat

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sıkça istiğfar etmemizi ve salavat getirmemizi tavsiye etmiştir. Özellikle “Estağfirullah” diyerek Allah’tan bağışlanma dilemek ve “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed” diyerek salavat getirmek, Müslümanların günlük hayatında yer alır.

Bu dualar ve zikirler, Allah’ın izniyle çabuk tesir gösterebilir. Ancak, duaların kabulü ve tesiri Allah’ın iradesine bağlıdır ve dualar, sadece maddi istekler için değil, manevi huzur ve Allah’a yakınlık için de yapılmalıdır.