Namazın Fazileti ve Önemi

01.04.2021
976
Namazın Fazileti ve Önemi

Bilindiği üzere Yüce Allah’ı tevhid etmek, Onun eşsiz varlığının bilincinde olmak, farz olan en büyük görevlerden bir tanesidir. Bundan sonra farzların en büyüğü ve en önemlisi ise namazdır. Namaz imanın şartı, kalbin nurudur.

Ruhun kuvveti, müminin miracıdır. Mü’min kıldığı namazları sayesinde Yüce Allah’ın manevî huzuruna yükselmektedir. Yüce Allah’a yakarışta bulunarak manevî yakınlığa ermektedir. Bu durun, mü’min için ne yüksek bir şereftir. Yine bilindiği üzere bütün hak dinler, insanlara namaz kılmalarını emrederek insanları doğru yola sevk etmişlerdir. Kutlu Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz de peygamber olarak gönderilmesinin ardından namaz kılmak ile sorumlu olmuştur. Ancak o dönemlerde, güneşin doğuşu ve batışından sonra olmak üzere günde iki kere namaz kılınmaktaydı. Daha sonra Miraç gecesinde namaz, beş vakite çıkarılarak farz haline gelmiştir. Hazreti Peygamber’in miracı, sahih kabul edilen rivayet doğrultusunda Medine’ye hicretlerinden 18 ay önce yani Receb ayının 27. gecesinde olmuştur.

Kur’an-ı Kerîm’de ve hadîs-i şeriflerde namaza dair birçok emir ile öğütler yer almaktadır. Bütün bunlar ise İslam dininde namaza ne kadar büyük önem verildiğini göstermektedir.

Bir hadîs-i şerîfde: “Namaz dinin direğidir.” buyrulmuştur.

Kuran’da yer alan tüm mübarek ayetler ve hadîs-i şerifler, namazın Yüce Allah katında ne kadar büyük ve makbul bir ibadet olduğunu göstermek için fazlasıyla yeterlidir. Zira namaz çok mukaddes bir ibadettir. Namaz, akıl sağlığı yerinde olan ve büluğ çağına ermiş bulunan her müslüman için belli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir farzdır. Bu önemli farzı yerine getirenler müminler, Yüce Allah’ın pek büyük ikram ve ihsanlarına kavuşmaya nail olacaklardır. Namazı kasıtlı olarak terk edenler ise azabı çok şiddetli olan Allah’ın acıklı cezasını çekmeye mahkum olacaklardır.

Her Müslüman, henüz 7 yaşına girmiş çocuklarını namaza alıştırmak ile görevli bulunmaktadır. Onları yavaş yavaş namaza hazırlamalıdırlar. Çünkü erkeklerde 15 yaş, kızlarda adet görüldüğü tarihten itibaren namaz üzerlerine farz olmaktadır. Kul, her an Yüce Allah’ın sayısız nimet ve ihsanlarına kavuşmakta ve bu nedenle ikramı bol, merhameti geniş olan yaradanımızın tükenmeyen lütuflarına karşı teşekkürde bulunması gerekmektedir. Namaz yolu ile şükür borcunu ödeyerek yaratıcısının lütuf ve nimetlerini tatlı bir dille anıp kulluk görevini yerine getirmeye çalışmalıdır.

Namaz ruhu temizleyip kalbi aydınlatan, imanı yüksek duygulardan haberdar edip insanı kötülüklerden alıkoyan, kulları hayırlara, düşünceye, tevazu ve intizama götüren en güzel ibadet kabul edilmektedir.

İnsan namazı sayesinde birçok günahlarından kurtulur ve Yüce Allah’ın bol ihsan ve ikramlarına kavuşabilir.

Namaz, manevî hayatın yanı sıra maddî hayata da canlılık veren bir ibadettir. İnsanın temiz gezmesine, sağlığına ve özveri ile hareket etmesine katkıda bulunur.

Sonuç olarak bir müslüman namazını yalnız Yüce Allah’ın rızası için kılıp yaratıcısına şükür ve saygıda bulunursa kurtuluşa erer. Namazın bir kulluk görevi olduğunu bilip yalnızca Allah’ın emrine uymak için yerine getirmeye çalışmak bile insana nice yüce değerler katar. İşte insan o zaman, bu kutsal görevin yerini hiçbir şeyin tutamayacağının şüphesiz farkına varır. Namaza harcayacağı vakitleri, hayatının en mutlu ve neşeli zamanı olarak görür.

YAZAR BİLGİSİ
Gizem
Dinimiz hakkında aslında ne kadarda az şey bildiğimizin farkında mıyız? Gelin hep birlikte bilgi açığımızı kapatalım. Araştırma yaptığım konularda edindiğim bilgileri sizlere de aktaracağım.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.